top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Furkan Berk Kocaman

Paylaşıma Dayanan Taraf Paylaşımın Varlığını, Tüm Mirasçıların Katıldığını İspatlamakla Yükümlüdür.


Kadastro sırasında Döngelli Köyü 101 ada 38, 43, 52, 76, 116, 124 ve 156, 102 ada 3, 6, 10, 14, 17, 29, 32, 51, 58, 69 ve 71, 145 ada 13 ve 21, 103 ada 50, 56, 58, 90, 94, 128, 130, 136 ve 150, 146 ada 64 ve 98, 149 ada 8, 13 ve 15, 155 ada 39 ve 54, 158 ada 2, 161 ada 2, 169 ada 31 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı K1, taşınmazlarda ortak muristen gelen payı olduğu iddiasıyla, Orman Yönetimi 101 ada 116, 103 ada 56, 90, 130 ve 136, 169 ada 31 parsellerin orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, davacı K1'in davasının reddine, 101 ada 116, 103 ada 56, 90, 130 ve 136, 169 ada 31 parsellerin (A) bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (B) bölümlerinin tespit gibi tesciline, 102 ada 14, 101 ada 156 parseller hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, 101 ada 38, 43, 52, 76 ve 124, 102 ada 71, 69, 58, 51, 32, 29, 17, 10, 6 ve 3, 103 ada 50, 58, 94, 128 ve 150, 145 ada 21 ve 13, 146 ada 98 ve 64, 149 ada 15, 13 ve 8, 155 ada 54 ve 39, 158 ada 2, 161 ada 2 parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı K1 tarafından temyiz edilmiştir.


Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.


Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.


1- Davacı K1’in Döngelli Köyü 101 ada 116, 103 ada 56, 90, 130, 136 ve 169 ada 31 parsellerin (A) bölümlerinin eski tarihli resmi belgelerin uzman bilirkişiler tarafından yöntemince yerine uygulanması sonucu orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek Hazine adına tescillerine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacının bu bölümlere yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2- Yukarıda sözü edilen taşınmazların (B) bölümleri ile diğer çekişmeli taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince mahkemece yapılan araştırma uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi olan K3’dan kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, miras bırakanın ölümünden sonra ya da önce terekenin mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı ve uyuşmazlığa konu taşınmazların hangi tarafa isabet ettiği konusundadır.Mahkeme paylaşımın varlığından hareketle hüküm kurmuşsa da davacı taşınmazların paylaşılmadığını, dosyada yeralan davalıların tutunduğu 5 Nisan 1979 tarihli senedin baskı ile imzalattırıldığını, kaldı ki kadastro çalışmaları sırasında bu senede uygun bir tespit de yapılmadığını, kendisi köyde oturmadığı için arazileri kullanamadığını, fiilen arazilerin davalı kardeşi ve onun gelini olan diğer davalı tarafından kullanıldığını iddia etmektedir. Dosyada yeralan 5 Nisan 1979 tarihli senet fotokopi olduğu için imzalar ve “üye” olarak senedi imzalayanların ismi okunamamakla birlikte, satış senedi niteliğinde olduğu, davacı K1’in “emlak, ev,samanlık,ahır,kabaklık hariç olmak üzere” babası K3’dan kalan arazileri kardeşi olan davalı K4’ye sattığı anlaşılmaktaysa da mahkemece bu senet keşif sırasında mahalline uygulanarak satışın dışında tutulan taşınmazların kadastro sırasında hangi ada ve parsel numaralarını aldığı, bunların davacı yada davalıdan hangisi adına tespit edildiği araştırmamış, yine tanıklarca kadastro geçmeden 1 yıl önce taraflar bir araya getirilerek anlaştırıldıkları, kime nerelerin isabet ettiği konusunda bir yazılı belge hazırlandığından sözedilmişse de bu belgenin kimde olduğu, belgede hangi taşınmazların yazılı olduğu üzerinde durulmamıştır. Paylaşıma dayanan taraf paylaşımın varlığını, tarihini, tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katıldığını, kime hangi taşınmazın verildiğini, kadastro kanununun bölgede uygulandığı tarihe kadar paylaşımın bozulmadığını ispatlamakla yükümlüdür. 3402 Sayılı Yasanın 15. maddesine göre harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık sözleriyle ispatlanabilir. O halde mahkemece taraflardan bu konudaki delilleri sorulmalı, dosyada fotokopisi bulunan 5 Nisan 1979 tarihli senedin aslı ile kadastrodan 1 yıl önce yapıldığı bildirilen anlaşmaya ait belge tarafların hangisindeyse dosyaya ibrazı sağlanmalı, gerektiğinde ortak muristen kalan dava dışı taşınmazlara ait tutanaklar getirtilerek kimin adına tespit edildiği araştırılmalı, uzun süreli kullanımın harici paylaşımın karinesi olduğu ,paylaşımda eşitliğin zorunlu olmadığı, mirasçılar arasında pay devrinin geçerli olduğu ve tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olduğu için satış için zilyedliğin devrinin yeterli olduğu başka bir şekil şartının aranmayacağı düşünülmeli, bundan sonra elde edilecek tüm deliller bir arada değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Böylesine bir araştırma inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

24 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page